ALIŞVERİŞ VE KÜLTÜR NOKTASI

Hazır giyim sektörünün yeni yol haritası

 

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), istihdamda, net ihracatta, katma değerde ülke ekonomisinin öncülüğünü yapan hazır giyim sektörünün yeni yol haritasını çıkardı.

 

 

TGSD Başkanı Şeref Fayat, Dr. Can Fuat Gürlesel ve TGSD Yönetim Kurulunca hazırlanan `Ufuk 2030` başlıklı çalışmanın tanıtımı için düzenlediği toplantıda Türkiye’deki sanayi kolları arasında ufkunu 2030’lara taşıyan ilk sektör olduklarını söyledi. Küresel hazır giyim pazarının her geçen yıl daha da büyüdüğünün altını çizen Fayat, yüzde 2 büyüme beklentisiyle dünya hazır giyim harcamalarının 2030’da 2,3 trilyon dolara, hazır giyim ihracatının da 607 milyar dolara ulaşmasının öngörüldüğünü bildirdi.

 

30 milyar dolarlık çıtayı geçmek için yol haritası çizildi

Sektörün geleceği konusunda iyimserliğini koruduğunu vurgulayan Fayat, Türkiye’de hazır giyim harcamalarının yıllık yüzde 4 ve yüzde 6 büyüme öngörüsü üzerinden iki farklı projeksiyon yaptıklarını belirtti. İyimser senaryoyu gerçekleştirme hedefiyle yola devam edeceklerini anlatan Fayat, şöyle devam etti: “Olağan koşullarda Türkiye’de hazır giyim harcamaları 2023’e kadar her yıl ortalama yüzde 4 büyüyerek, 26,4 milyar dolara ulaşacak. Yüzde 6’lık bir büyümeyi yakalamamız durumunda ise rakam 30 milyar doların üzerine çıkacak. Referans senaryoyu esas alırsak ihracatımız 2023’te 25 milyar dolar civarında olacak. İyimser senaryoya göre ise dünya hazır giyim ticareti yılda yüzde 4 büyüyecek, Türkiye’nin bu ticaretten aldığı pay yüzde 5’e çıkacak. Bu projeksiyonun gerçekleşmesi halinde hazır giyim ihracatımız 30,8 milyar dolara ulaşacak. Biz hem iç tüketimde hem ihracatta 30 milyar dolar çıtasını geçmek için sektörün yol haritasını yeniden çizdik. Tüm olumsuzluklara rağmen hedefe ulaşabilmek için imkânlarımızı seferber edeceğiz.”

 

Sektörün ufku 2030’a taşındı

Şeref Fayat, hazırladıkları çalışmayla gelecek stratejisini yeniden belirledikleri sektörün ufkunu 2030’a taşıdıklarını ifade etti. Fayat, 4 başlıkta topladıkları stratejik hedefleri şöyle sıraladı:

* Akıllı, sürdürülebilir, yenilikçi, hızlı moda tedarikçiliği;

* İnovatif, özgün tasarım ve koleksiyonlara dayalı erişilebilir bölgesel markalar ile ihracat;

* Yenilikçi ürünler ile müşteri ihtiyaçlarını karşılayan organizasyon ve pazarlama hizmetleri;

* Bölgesel ve yerel markaları, gelişmiş organize perakende pazarı ve moda etkinlikleri ile Türkiye’nin bölgesel moda alışveriş merkezi haline getirilmesi.

TGSD Başkanı Fayat, hazır giyim sektöründe dönüşümün başladığını, ürün adetini arttırmak yerine katma değeri yükseltmeye odaklandıklarını söyledi.

 

Nitelikli üretici sertifika programı, çocuk işçi sorununa merhem olacak

Stratejik hedeflere ulaşabilmek için 10 ayrı destek programı geliştirdiklerini anlatan Fayat, özellikle ‘Nitelikli Üretici Sertifika Programı’nın sektör için hayati önem taşıdığını vurguladı. Fayat: “Projenin uygulamaya geçirilmesinin hem kayıt dışılığın önlenmesine hem de sık sık sektörümüzün yurt dışında başını ağrıtan çocuk işçi meselesinin çözümüne de katkı sunacağına inanıyorum.” diye konuştu.

 

Nakit akışının yüzde 2-3 kârlılıkla yönetilmesi çok zor

Hazır giyim sektörünün aynı anda birçok sorunla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Şeref Fayat, kârlılığın neredeyse sıfırlanacak noktaya gelmesinin işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğinin altını çizdi. Kârlılık probleminin yıllardır sektörü olumsuz etkilediğini belirten Fayat, şöyle devam etti: “Örneğin 2007-2015 döneminde kârlılık endeksinin yüzde 16 gerilediğini görüyoruz. Yani 2007’yi 100 aldığımızda 2015’te bu rakam 84’e düşmüş bulunuyor. Sonuç olarak firmalarımız bugün ortalama yüzde 2-3 kârla üretim yapmaya çalışır hale düştü. Finansman maliyetlerini göz önünde bulundurduğumuzda bu oranda bir kârlılıkla nakit akışını yönetmek çok zor hale geldi.”

Şeref Fayat, bu yıl 41’inci kuruluş yıldönümünü kutlayan TGSD’nin bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de sektöre ışık tutmaya devam edeceğini sözlerine ekledi. TGSD “Ufuk” çalışmalarına 2003’te başlattı. 2003’te yayınlanan “Ufuk 2010” başlıklı çalışma hazır giyim sektörünün kotasız serbest ticarete hazırlanması hedefiyle hazırlanmıştı. 2007’de hazırlanan “Ufuk 2015” ise sektörün dönüşümüne odaklanılmıştı.

 

 

Ufuk 2030’dan…

 

2015

Dünya hazır giyim ihracatı 451 milyar dolar

Dünya hazır giyim harcamaları 1,7 trilyon dolar

Hazır giyim modern perakende harcamaları 1,3 trilyon dolar

Türkiye hazır giyim ihracatı 15,1 milyar dolar

Türkiye hazır giyim harcamaları 19,3 milyar dolar

Türkiye’nin dünya ihracatındaki payı Yüzde 3,4

 

2023

Dünya hazır giyim ihracatı 571 milyar dolar*

Dünya hazır giyim harcamaları 2,2 trilyon dolar*

Türkiye hazır giyim ihracatı 22,9 milyar dolar**

Türkiye hazır giyim harcamaları 26,4 milyar dolar***

 

2030

Dünya hazır giyim harcamaları 2,7 trilyon dolar*

*Her yıl ortalama yüzde 3 büyüme olursa.

**Dünya ihracatı yüzde 3 büyür, Türkiye’nin payı yüzde 4’e çıkarsa.

*** Hazır giyim harcamaları her yıl ortalama yüzde 4 artarsa.

 

* Dünya hazır giyim ihracatında payını yüzde 38,6’ya yükselten Çin üretimini başka ülkelere kaydırıyor.

* Bangladeş, Pakistan ve Vietnam hazır giyimde küresel pazarın yeni önemli üç oyuncusu haline geldiler.

* Dünya hazır giyim ticaretinde en büyük pazarı AB oluşturuyor. AB’yi ABD izliyor.

* Türk hazır giyim sektörü adet üretmekten katma değer üretmeye yöneldi.

* Katma değerin imalat sanayi içindeki payı yüzde 6,8’e yükseldi.

* Hazır giyim Türkiye’nin en yüksek net ihracat yapan sektörü olma özelliğini koruyor.

* Dönüşebilir ve akıllı çok fonksiyonlu ürünlerin kullanımı artacak.

* İnovasyon tasarım kadar önemli hale gelecek.

* Gelişen ülkelerde yerel ve bölgesel marka sayısı artacak.

* Gelişen ülke pazarlarının tercihleri ürünleri daha çok şekillendirecek.

* Organize perakende pazarın payı artmaya devam edecek.

* Fast fahion karşısında slow fashion eğilimi güçlenecek.

* Moda merkezlerinde çeşitlenme ve bölgeselleşme yaşanacak.

* Dünya hazır giyim sektöründe öngörülen 22 eğilimden 10’u Türk hazır giyim sektörünü olumlu etkileyecek.

* Tedarikte yakınlığın önem kazanması Türkiye’yi olumlu etkileyecek.